ALAÇATI

Çeşme…

Bir tarafında tarihe meydan okuyan taş evleri, lavanta kokan daracık sokakları ve deli rüzgarıyla ile Türkiye turizmine butik bakış açısını getiren sörfün ve eğlencenin vazgeçilmez adresi,masallar ülkesi Alaçatı , bir taraftan eşsiz güzellikteki plajları ve şarap üretimi için verimli topraklarıyla Türkiye’nin Toskana Vadisi Ovacık Köyü, diğer taraftan da ahir zamanlardan gelen esintiyi ruhumuzun içine taşıyan , güneşin batmamak için inat ettiği doyumsuz manzarasıyla antik kent Ildır ile , neredeyse elinizle kazsanız sıcak suya erişebileceğiniz , dünyanın sayılı güzellikteki plajlarından birine ve eşsiz güzellikteki tek katlı villalara ev sahipliği yapan Ilıca ,dillere destan manzarası ve rüzgar almayan koylarıyla bölgenin en özel villa ve yaşam alanlarının bulunduğu Paşalimanı ,sahil kenarında hepsi birbirinden özel balık restoranlarıyla ünlü balıkçı köyü Dalyan ile çevrili , burada yaşayamayanların kıskandığı , keşke şimdi Çeşme’de olsaydık dediği, geleceğin dünya çapındaki turizm cenneti…

Çeşme yarımadasının en özel lokasyonu Alaçatı;

Alaçatı , 1850 lere kadar limanda kurulu bir kasaba iken o yıllarda etraf yağışlarla iyice bataklık haline gelir ve halk sıtmadan kırılmaya başlar. Bunun üzerine bataklığı kurutmak için Ege adalarından Rum işçiler getirtilir. Gelenler denizden 1000 metre içeride, civardaki yumuşak beyaz taşı işleyerek bugün hayranlıkla koruduğumuz evleri inşa ederek yeni Alaçatı’yı kurarlar. Toprak bağcılık, zeytincilik, badem, dut ve sakız tarımı için çok elverişlidir. Limandaki şarap fabrikasından dünyanın her yerine Alaçatı şarapları gönderilir.

Kasabanın kaderi 1990 lardan sonra rüzgarsörfü meraklılarının gelmesiyle değişmeye başlar; bu arada taş evler de keşfedilir, onarımlar başlar; 2001 yılında TaşOtel’in de açılmasıyla “korumacı turizm” başlar ve 2005 yılında kentsel sit ilan edilir.Alaçatı’nın dar sokaklarında yer alan iki katlı, arka avlulu taş evlerin çoğu 100-150 yaşında. Sokaklar güneşi az, rüzgarı çok alacak şekilde düzenlenmiş durumda.Sokaların arasında gezerken tarihe tanıklık ederek kaç saat yürüdüğünüzü unutmanız mümkün.

Rüzgarsörfü Alaçatı’yı marka değerine taşıyan unsurların başınga geliyor.Sürekli esen rüzgarı,dalga yapmayan denizi ve korunaklı koyu ile Alaçatı hem bu spora yeni başlayanar hem de profesyoneller için bulunmaz bir cennet; Fuerteventura,Lake Garda,Jericoacoara,Cape Town gibi dünyanın en iyi rüzgarsörfü lokasyonları ile isminin birlikte anılması hiç şaşırtıcı değil…

Alaçatı Çeşme yarımadasının “ince belinde” yer aldığından 3-15 km arasındaki mesafelerde onlarca plaj var. Gençler için müziği ve eğlencesi bol olan “beach club”lardan sessizlik arayanlar için bakir plajlara kadar bir çok seçenek var.

Alaçatı son yıllarda yeme içme meraklıları açısından bir gastronomi merkezi ayrıca.Alancha retoran gibi Anadolu kültürünü modern mutfak ile birleştiren deneysel mutfak çalışmalarından tutun da ot festivali olarak bilinen yemek yarışmalarını göz önünde bulundurursanız ,İstanbul’dan sonra gurme kent olmaya en yakın aday Alaçatı…Dünya ve Anadolu mutfağının en seçkin örneklerini bu köyde bulma şansınız var…

Bütün bu yazdıklarımıza havaalanına sadece 45 dakika uzaklıkta olunması,yeni açılacak olan İstanbul-İzmir otobanı ile kara ulaşımının 3 saate inmesi ,Alaçatı Havaalanı Projesi ,Port Alaçatı projesi ile her geçen gün büyüyen Alaçatı Marina alanı gibi ulaşım kolaylıklarını da eklediğimiz takdirde ,Alaçatı’nın hızla gelişen uluslararası bir tatil destinasyonu olması kaçınılmaz gibi duruyor.

Alaçatı’nın eşsiz Rum mimarisi restorasyon taş ev ve butik otelleri, Port Alaçatı’da önüne tekenenzi bağlayabildiğiniz denize sıfır konumdaki lüks vilallar, Paşalimanı bölgesinin eşsiz deniz manzaralı lüks villaları ,Ilıca bölgesinin denize sıfır konumdaki tek katlı yazlık ev ve rezidansları,Ovacık Köyü’nün Toskana tarzı çiftlik evleri bölgedeki en iyi konut seçenekleri arasında …

Bu eşsiz cennet sizi çağırıyor.

Alaçatı’da yaşamaya değer…